Süleyman Ferit Eczacıbaşı Şifa Eczanesi
SÜLEYMAN FERİT ECZACIBAŞI ŞİFA ECZANESİ
Osmanlı İmparatorluğu’nun en genç eczacısı olarak meslek yaşamına başlayan, idealist, vatanperver bir Türk eczacısı olan Süleyman Ferit Bey, Şifa Eczanesi’nde bir yandan Türk Eczacılığında yeni bir dönemin başlamasına öncülük ederken, diğer yandan da hemşerileriyle bütünleşerek yaşadığı şehrin sosyal ve kültürel hayatına bir toplum gönüllüsü olarak çok önemli katkılar yapmıştır.
Topluma sunulan eczacılık hizmetinin, ülke sevgisi ve toplumsal sorumluluk ile yoğrulduğu Şifa Eczanesi, tarihi kimliği ve bu kimlik içerisinde mesleğimize, ülkemize ve şehrimize kazandırdıklarıyla toplum önderi olacak genç eczacı adaylarına ve genç İzmir’lilere önemli mesajlar taşımaktadır.
Süleyman Ferit Eczacıbaşı Şifa Eczanesi’nin yeniden İzmir’e kavuşması ve Fakültemizde sergilenmesi hususunda destek ve çabalarını esirgemeyen değerli Eczacıbaşı Ailesi’ne şükranlarımızı iletiyoruz.
Sizleri, eczacılık tarihinde keyifli bir zaman yolculuğuna davet ederken, Süleyman Ferit Eczacıbaşı’nı rahmet ve şükranla bir kez daha anıyoruz.
İzmir, Osmanlı Döneminde hastane ve eczane bakımından İstanbul’dan sonra, İmparatorluğun en önemli vilayeti, aynı zamanda en önemli bitkisel drog ticareti merkezi idi.
İzmir’de bugünkü anlamda ilk eczaneler 19.yy’dan itibaren açılmaya başlamış olup, ilk eczane sahiplerinin tamamı gayrimüslimlerden oluşmaktaydı.
1890 yılında İzmir’de tümü azınlık kökenli olmak üzere 40 kadar diplomalı eczacı bulunuyordu. Bu dönemde İzmir’in nüfusu 500.000 civarındaydı. Türk Eczacılar ise 1900 yıllarının başından itibaren İzmir’de eczane açmaya başlamışlardı.
1922 yılına gelindiğinde, İzmir’de 50 eczane vardı. Bunlardan sadece 4’ü Türk eczacılara aitti. İşte o eczanelerden biri de Süleyman Ferit Bey’e ait Şifa Eczanesi’dir.
Süleyman Ferit Bey, 1886 yılında İzmir’in İkiçeşmelik Semti’nde Tuzcu Mescidi Sokağı’nda doğmuştur. Babası İzmir Belediyesi’nde baş kantarcı olarak görev yapan Hacı Hafız Şakir Efendi, annesi Tokat’tan göç etmiş bir aileden gelen Şerife Hanım’dır.
Süleyman Ferit Bey, ilk mektebi, rüştiye ve idadiyi İzmir’de bitirdikten sonra İstanbul’a giderek eczacılık tahsil etmiştir. 19 Ağustos 1903 yılında Sivil Tıbbiye Mektebi’nin Eczacı Sınıfı’ndan 18 yaşındayken mezun olmuştur. Mezuniyet yaşından önce diploma aldığı için ihtisas kurasına katılamamıştır.
Hocalarının yardımıyla ihtisasını Ahmet Mithat Efendinin başhekim olarak görev yaptığı Şişli Etfal Hastanesi’nde tamamlamış daha sonra İstanbul’da açılan ülkemizin ilk Türk eczanesi sahibi Eczacı Hamdi Bey’in yanında bir süre çalışmıştır.
İzmir’deki ilk görevi Gureba-yı Müslimin Hastanesi eczacılığıdır. Ayrıca bu sırada Bornova’da İlyadis adlı bir Rum eczacının sahibi olduğu Aristoteles Eczanesi’nde de bir süre çalışmıştır. Gureba-yı Müslimin Hastanesi’nde göreve başladıktan 1,5 yıl sonra Başeczacı Moiz Santo’nun Almanya’ya göç ederek görevinden ayrılmasından sonra 1907 yılında hastanenin başeczacılığına atanmıştır. Süleyman Ferit Bey, başeczacılığa atandıktan sonra yanında çalışanların Türk kökenli olmasına dikkat etmiş ve genç Türk eczacıları yetiştirmeye önem vermiştir. İlk yetiştirdiği eczacılar arasında; Lütfü Asım, Fuat ve Lütfü (Krom) Beyler ve Hasan Derman yer almaktadır.
Süleyman Ferit Bey, 1909 yılında, Tilkilik semtinde bulunan Eczane-i Umumi’yi (Pharmacie Internationale) 215 altın liraya satın alarak serbest eczacılığa başlamış, Gureba-yı Müslimin Hastanesi’ndeki görevini 1909-1910 yılları arasında fahri olarak devam ettirmiştir. İzmir Memleket Hastanesi’ndeki bu gönüllü çalışmaları nedeniyle, Süleyman Ferit Bey’e 1909 yılında Vilayet Encümeni tarafından şehrin şükran duygularının ifadesi olarak hastanenin fahri “Eczacıbaşılık” payesi verilmiştir. Süleyman Bey de bu unvanı daha sonra soyadı kanunun çıkarılmasıyla birlikte aile soyadı olarak almıştır.
Süleyman Ferit Bey, satın aldığı Eczane-i Umumi’nin adını Kanaat Eczanesi olarak değiştirmiş ve müstahzar imalatına da başlamıştır. İşlerini geliştiren Süleyman Ferit Bey, 1911 yılında, Hükümet Caddesi’ndeki daha önce eczacı Kadızade Hüseyin Rifad tarafından kurulmuş ve sonra bir Rum eczacıya satılmış olan Şifa Eczanesi’ni, 250 altın liraya satın almış ve kısa zamanda burayı İzmir’in en ünlü eczanesi haline getirmiştir. Tilkilik semtindeki Kanaat Eczanesi’ni, Şifa Eczanesi’ne taşımış, Kanaat Eczanesi’nin bulunduğu yerde ise ilaç imalatı yapım işini sürdürmüştür.
O dönemin bir özelliği olarak haftanın belli günleri hekimler eczanelere gelerek hasta muayene etmişlerdir.1907 yılında, gazetelere verilen ilanlarda Şifa Eczanesi’nde bir poliklinik açıldığı ve yarım mecidiye ücret ödeyen herkesin aynı anda, birden fazla hekime Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri saat 09.00-11.00 arasında muayene olabileceği duyurulmuştur. Şifa Eczanesi’nin idaresi Süleyman Ferit Bey’e geçtikten sonra da bu uygulama sürdürülmüş, İzmir’in tanınmış hekimlerinden; Dahiliye ve Kadın Hastalıkları Doktoru Hacı Hüseyin Zade Ethem, Hariciye Doktoru Nazmi, Çocuk Hastalıkları Doktoru Bakteriyolog Mehmet, Frengi ve Bel Soğukluğu Doktoru Şehri, Göz Tabibi Hayri Sarım, Kulak, Burun Boğaz Doktoru Niyazi, Asabiye Doktoru Hüsnü Zühtü, Şifa Eczanesi’nde hasta kabul etmişlerdir. Ayrıca, o dönemde, Şifa Eczanesi’nde hastaların kan, idrar, balgam gibi biyokimya tahlilleri de yapılmıştır.
Süleyman Ferit Bey, tıbbi müstahzar yapımına ilk eczanesi olan Kanaat Eczanesi’nin laboratuvarında başlamıştır. İlk tıbbi müstahzarı da Ferit Kuvvet Şurubu’dur.
1911 yılında, Birinci Beyler Sokağı’nda bir binada Eczacı Süleyman Ferit Darü’l-İstihzaratı (Eczacı Süleyman Ferit İlaç Üretim Evi) adını verdiği bir imalathane kurmuş ve hazır ilaç yapım işini genişletmiştir. 1911 yılında gazetelere verdiği ilanlarda, “Müstahzarat-ı Osmani ‘den Ferit Şurubu”nun imaline başlandığını halka duyurmuştur.
Süleyman Ferit Bey, önceleri imalathanesinde; Ferit Sulfato Hapları, Ferit Kuvvet Şurubu, Ferit Hafakan Ruhu, Ferit Kınakına Hülasası, Ferit Müshil Şekeri, Katran Ferit, Selameti Ferit, Şifa Balık Yağı, Aspirin Ferit, Ferit Asitborik Merhemi, Ferit Kudret Hapı, Ferit Hint Yağı preparatlarını üretmiştir. Daha sonra bunlara, B-vital, Calci-Vital C, Hepa-Vital, Polivital, Poli-B, Hepamaltin, E-Vital, D-Vital, Calcivital, Pantenol, Viton, Septanon preparatlarını eklemiştir.
Süleyman Ferit Bey, ilaç imalatı yanı sıra diş macunu, diş tozu, diş suyu, saç suyu, tuvalet ve çocuk pudraları ile Altın Damla, Unutma Beni, Leylak, Dalya, Manolya, Yasemin, Yaz Yağmuru, Fujer, Limon Çiçeği gibi çok ün salmış kolonyalar ve benzeri kozmetik preparatların da imalatını yapmıştır. İmal ettiği ilk Türk kolonya, losyon ve kremleri bu alanda bir sanayinin doğmasına yol açmıştır.
İmal ettiği Altın Damlası Kolonyası İzmir’in sembolü haline gelmiş, İzmir’i ziyarete gelen hemen herkes dostlarına hediye olarak bir şişe Altın Damlası Kolonyası alır olmuştur. Her yıl İzmir’in kurtuluşu olan 9 Eylül’de bütün ürünlerde büyük indirimler yaparak halka bir armağan olarak sunma geleneğini yaratmıştır.
Süleyman Ferit Bey, kozmetik preparat imalatına başladıktan sonra imalathanesinin adını Eczacıbaşı Süleyman Ferit Müstahzarat ve Itriyat Fabrikası olarak değiştirmiştir.
Süleyman Ferit Bey’in İlaç İmalathanesi aynı zamanda Osmanlı döneminde başlayıp, Cumhuriyet döneminde de faal olmuş İzmir’deki tek ilaç ve ıtriyat imalathanesidir.
15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali sırasında yağmalanan yerler arasında Şifa Eczanesi de bulunmaktaydı. Bu olaydan sonra Süleyman Ferit Bey, ailesiyle birlikte İstanbul’a Beylerbeyi’ne yerleşmiş, 1920 yılında, tekrar İzmir’e dönerek eczanesinin bitişiğindeki tatlıcı dükkânını satın alarak genişlettiği Şifa Eczanesini yeniden halkın hizmetine sunmuştur.
Süleyman Ferit Bey 17 Şubat 1923 tarihinde, İzmir’de düzenlenen Türkiye İktisat Kongresi sergisine tıbbi müstahzar ve kozmetik preparat çeşitleriyle katılmış ve büyük beğeni toplamıştır.
Eşi Saffet hanımdan, Nejat (1913), Vedat (1916), Sedat (1917), Kemal (1918), Haluk (1921), Melih (1923), Şakir (1929) isimlerinde 7 oğlu olmuştur. Süleyman Ferit Bey’in oğulları da eczacılık alanındaki yatırımların sürdürülmesi için çaba sarf etmişlerdir.
Bu çabalar sonucu Eczacıbaşı ailesi 1952 yılında, ülkemizin önde gelen en modern ilaç üretim tesislerinden biri olan Eczacıbaşı İlaç Fabrikası’nı İstanbul’da kurmuş ve Türk İlaç Sanayisinin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır.
İzmir’in ve ülkemizin sosyal cemiyet hayatına her alanda hizmet eden Süleyman Ferit Eczacıbaşı, Trablusgarp ve Balkan Savaşları’nın yol açtığı sağlık ve imar sıkıntılarının aşılabilmesi için topluma yönelik hizmetlerini sürdürmüş, Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin (Kızılay) İzmir Şubesi’nin açılmasına da öncülük etmiştir. Bu bağlamda, I. Dünya Savaşı’nda ordumuz için aş evleri açmış, ilaç üreterek sıhhiyenin hizmetine sunmuş, salgın hastalıklarla mücadele için tifüse karşı halk hamamları ve tebhirhaneler açmıştır. Süleyman Ferit Bey, bu çalışmaları nedeniyle 1917 yılında harp madalyası ile ödüllendirilmiştir.
Ayrıca, Süleyman Ferit Bey, Cumhuriyet döneminde kendi imkanlarıyla birçok okul ve sağlık tesisi yaptırmıştır. Yaptırdığı okullar arasında; İzmir’in Kahramanlar semtinde Süleyman Ferit Eczacıbaşı İlkokulu, Bayraklı’da Süleyman Eczacıbaşı İlkokulu, Eşrefpaşa’da Şerife Eczacıbaşı İlkokulu, Karataş’ta Hacı Şakir Eczacıbaşı İlkokulu sayılabilir. Sağlık tesisleri olarak ise Cicipark’ta Sedat Eczacıbaşı Ana ve Çocuk Sağlığı Merkezi, Bornova’da 60 Yataklı Süleyman Ferit Eczacıbaşı Kanser Hastanesi bulunmaktadır.
Öte yandan, Süleyman Ferit Bey, İzmir Milli Kütüphanesi’nin kurucuları arasında da yer almış, İzmir Ticaret Odası Başkanlığı, Belediye ve Vilayet Meclis üyeliği ile Encümen üyeliği görevlerinde de bulunmuştur.
Süleyman Ferit Eczacıbaşı, 18 Nisan 1973’de vefat etmiştir. Süleyman Ferit Beyi son yolculuğuna çok geniş bir halk kitlesinin yanı sıra dönemin iş ve siyasi hayatının önde gelen isimleri uğurlamıştır. Onun hakkında gerek sağlığında, gerekse vefatından sonra övgü dolu pek çok söz söylenmiş, gazetelerde yazı dizileri ve kitaplar yayımlanmıştır. Bu bağlamda İzmir’in unutulmaz Belediye Başkanlarından, eski Sağlık ve Ticaret bakanlarından olan Dr. Behçet Uz: “Süleyman Ferit Eczacıbaşı, çok az rastlanan uygarlık savaşçılardan biridir” demiştir.
Vefatından sonra Şifa Eczanesi, 1978 yılına kadar Kemal Eczacıbaşı’nın idaresinde işlevini sürdürmüş, bu tarihten sonra da Eczacıbaşı Parfümeri Satış Merkezi haline getirilmiştir. 15 Temmuz 1993 yılında çıkan bir yangında büyük zarar gören eczane mekanı ve donanımı, 1996 yılında eski haline getirilmişse de kısa süre sonra satış merkezinin kapatılmasına karar verilmiştir. Şifa Eczanesi, 1996 yılından sonraki süreçte, Eczacıbaşı İlaç Fabrikası’nın Lüleburgaz tesislerinde müze olarak sergilenmiş ve geçmiş ile gelecek nesiller arasında bir köprü görevi üstlenmek üzere 2009 yılında, Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi sergi alanına taşınmıştır.
E.Ü. Eczacılık Fakültesi Süleyman Ferit Eczacıbaşı Şifa Eczanesi, her hafta Cuma günleri mesai saatleri arasında ziyarete açılmaktadır.
İletişim: Dekanlık Özel Kalem
Harici Tel: 388 22 41
Dahili Tel: 3950
E-posta: Ecz.dekanlik@mail.ege.edu.tr